19 Ocak 2016 Salı

Bilgisiz İnsanlar Tv.de Konuşmamalı - Güner Yiğitbaşı

Bilgisiz İnsanlar Tv.de Konuşmamalı - Güner Yiğitbaşı
Halk Tv. De Ayşenur ASLAN tarafından sunulan Gündeme Bakış proğramını izliyorum (19/01/2016 saat:11.40),proğramın konuğu, adını vermeyeyim, bir  iktisatçı yazar, Güneydoğudaki sokağa çıkma yasaklarını eleştiriyor ve bir yasa çıkarmadan bu uygulamanın yapılamayacağını savunuyor.Tamamen bilgi noksanlığı.

Evet, o yörenin il valilerinin, İl İdaresi Kanununa göre aldıkları, günlerce süren sokağa çıkma yasakları, gerekli ama  yasal değildir. Uzun süreli bu sokağa çıkma yasakları, İl İdaresi Kanununa göre alınamaz. Ancak, sokağa çıkma yasağının uygulanması için, yeni bir yasaya da gerek yoktur. Gereken husus,o bölgede anayasal bir olağanüstü yönetim şekli olan olağanüstü halin ilan edilmesidir. Cumhurbaşkanının başkanlığı altında toplanacak olan bakanlar kurulunun, bölgede olağanüstü hal ilanı kararını alarak meclisin onayına sunmasıyla birlikte, devreye Olağanüstü Hal Kanunu  girecek ve en başta sokağa çıkma yasakları olmak üzere, Olağanüstü Hal Kanununda yazlı olan özgürlükleri geçici bir süre durduran ve askıya alan kararlar alınabilecek, kararlar anayasal ve yasal bir dayanağa oturacaktır.

AKP iktidarı; bölgede, ülkenin bütünlüğüne yönelik terörden kaynaklı olağanüstü halin tüm fiili ve yasal koşulları gerçekleştiği halde, olağanüstü hal ilan etmeyerek görevini kötüye kullanmakta ve biz iktidar olarak olağanüstü hallere karşıyız görüntüsü vererek halkımızı kandırmaktadır.Siz, AKP  iktidar olarak, resmen olağanüstü hal  kararı alarak ilan etmeseniz dahi, görünen köy klavuz istemiyor, ateşi maşayla tutmak varken,bu kararı almamakta inat ederek, olağan yönetim yasalarıyla, bölge halkının özgürlüklerini kısıtlayıcı olağanüstü  kararlar alarak, elinizi yakıyorsunuz

Konuya ilişkin olarak, çok kısa süre önce,“SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULAYAN VALİLER SUÇ İŞLİYOR” başlıklı  bir makale yazıp yayınlamış ve aynı makaleyi, yayınlanmak üzere, ülkemizin çok saygın bir gazetesine de göndermiş ve yayına alınacağı tarafımıza bildirilmesine rağmen, bilemediğimiz bir sebeple, bilgilendirici olan bu makalemiz yayınlanmamıştır.

İnternet ortamında yayınlanan bu makalemize, güncelliğine binaen ve halkımızı doğru şekilde bilgilendirme adına, aşağıda aynen yer veriyoruz.

19.01.2016 
Güner YİĞİTBAŞI

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULAYAN VALİLER SUÇ İŞLİYOR



Hepimiz biliyoruz, PKK terörünün yoğun bir şekilde yaşanmakta olduğu, hendek ve barikatların kurularak silahlı sokak çatışmalarının vuku bulduğu  bazı Güneydoğu illerimizin ilçelerinde,valiler tarafından alınan kararlarla, sokağa çıkma yasakları uygulanmakta ve bu yasaklar günlerce sürebilmektedir.

Sokağa çıkma yasağı kararlarının alınarak uygulanması, terörle mücadele ve kamu düzeninin sağlanması için gerekli olabilir.Sokağa çıkma yasağı kararının alınarak uygulamaya geçilmesindeki gereklilik başka bir konu,alınan bu sokağa çıkma yasağı kararının yasal ve hukuki olup olmadığı ise, başka bir konudur.

Şartlara göre, sokağa çıkma yasağı kararının alınarak uygulanmaya geçilmesi gerekebilir, ancak, demokratik bir hukuk devletinde, kişilerin dokunulmazlıklarını, serbestçe dolaşma ve seyahat özgürlüklerini yok eden sokağa çıkma yasağının, Anayasal ve yasal koşullarının bulunması zorunludur.

Yasal koşulları olmadan, sokağa çıkma yasağı kararlarını alarak uygulamaya koyan valiler, kişilerin özgürlüklerini kısıtlayarak suç işlemektedirler.

Evet, temel hak ve özgürlükler sınırsız değildir, gerektiğinde ve Anayasamızın ve yasalarımızın açıkça öngördüğü bazı koşulların varlığı halinde, temel hak ve özgürlükler, pekala sınırlanabilir,kullanılmaları durdurulabilir, bu bağlamda sokağa çıkma yasakları da alınıp uygulamaya konulabilir.

Anayasamızın temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin 13. maddesine göre;)
temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir, Anayasamızın 15. maddesine göre de, Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir.

Anayasamızın 15. maddesine göre, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının kısmen veya tamamen durdurulabilmesinin bir örneğini teşkil eden sokağa çıkma yasaklarının alınarak uygulamaya konulabildiği sebeplerden birisi, Anayasal bir olağanüstü yönetim usulü olan ve Anayasanın 119,120 ve 121. maddelerinde düzenlenen olağanüstü haller ile Anayasanın 122. maddesinde düzenlenen sıkıyönetim,seferberlik ve savaş halidir.

PKK terörünün yoğun olduğu, PKK güçleriyle Devlet güçlerinin, barikatların kurulduğu ve hendeklerin kazıldığı silahlı sokak çatışmasına girdikleri,halkın şehirleri terk etmeye başladıkları, devletin öğretmenlerini bölgeden çektikleri bazı Güneydoğu il ve ilçelerinde yaşananlara baktığımızda, orada yaşananlara olağan bir hal diyebilir miyiz? Tabii olağandır diyemeyiz.O bölgemizde ve şehirlerinde olağanüstü bir halin olduğu, bölgedeki terörün önlenerek asayişin,vatandaşların can ve mal güvenliklerinin yeniden sağlayabilmek için, sokağa çıkma yasağı kararı alınarak uygulamaya konulmasının gerekliliği yadsınamaz.

Ancak bir şartla, o bölgedeki koşulların olağanüstü bir hal aldığını kabul ederek, o bölgede,Anayasal bir olağanüstü hal yönetim usulü olan olağanüstü hal kararı alarak, olağanüstü hal ilan etmek koşuluyla.

AKP iktidarı, olağanüstü koşulların yaşandığı, bölge vatandaşlarının mal ve can güvenliklerinin kalmadığı, okulların yakıldığı, öğrenim özgürlüğünün yok edildiği, asayişin ve kamu düzeninin kalmadığı, devlet otoritesine karşı gelindiği Güneydoğu illerimizde, Anayasanın öngördüğü olağanüstü hal kararı alarak ilan etmekten niçin korkuyor? Anlamakta gerçekten zorlanıyoruz.

AKP iktidarı, bizim dönemimizde sıkıyönetimler ve olağanüstü hal yönetimleri olmaz ve olmamalıdır takıntısını ve kompleksini terkedip, Anayasal yetkilerini kullanarak, bugün için Anayasal koşulları fazlasıyla oluşmuş bulunan Güneydoğu illerimizin bazılarında, olağanüstü hal kararı alıp ilan etmek ve meclisin onayına sunmak zorundadır.Aksi halde, AKP iktidarının bundan sonra olacak olanlardan dolayı hukuki ve siyasal sorumlulukları daha da artacak ve en başta sokağa çıkma yasakları olmak üzere, bölgede Olağanüstü Hal Yasasının öngördüğü, özgürlükleri kısıtlamaya yönelik kararları alamayacaklar, almaya kalkıştıklarında da, en başta sokağa çıkma yasağı olmak üzere, aldıkları ve bundan sonra alacakları, kişilerin özgürlüklerini sınırlayan tüm kararları, Anayasal ve yasal dayanaktan yoksun olacaktır.

Olağanüstü hal kararı alınarak ilan edilmesi halinde, olağanüstü hal kararı alınan yerlerde kişi hak ve özgürlüklerinin nasıl kısıtlanacağı ve bunların kullanılmasının nasıl durdurulacağı, Olağanüstü Hal Yasasında açıkça belirtilmektedir.

Olağanüstü Hal Yasasının 11/a maddesinde yer alan açık hükme dayanarak, olağanüstü hal ilan edilen illerde, valiler, sokağa çıkmayı sınırlama veya yasaklama kararı alabileceklerdir.

Apdest almadan nasıl namaz kılınamayacaksa, olağanüstü hal yönetim kararı alıp ilan etmeden, bir olağanüstü hal yönetimi emniyet tedbirleri olan sokağa çıkma yasağı kararı da alınamaz.

Bu itibarla, şu anda yapıldığı gibi, bölgedeki il valilerinin İl İdaresi Yasasına dayanarak,illerinde sokağa çıkma yasağı kararı almaya ve uygulamaya yetkileri kesinlikle mevcut olmayıp, bu kararı alarak uygulayan valiler ile valilere bu konuda talimat verenler, açıkça suç işlemektedirler.

16/12/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Disqus Yorumları Yükle

0 yorum

Disqus Shortname

Comments system