Birlik ve beraberlik;
-Huzurdur…
-Güvendir…
-Sevgidir…
-Özgürlük ve demokrasiyi birlikte oluşturmaktır…
-Yarına umutla bakmaktır…
-Çocuklarımızın aydın geleceğidir…
-Ötekileştirmemek ve nefret etmemektir…
Peki, bu kadar güzelliği içinde barındıran birlik ve beraberliği ülkemizde sağlayabilmiş miyiz?
Ne yazık ki yanıtı koca bir HAYIR’dır…
Yıllardır…
-Sen didarsın, sen dinsizsin, sen ateistsin…
-Sen Türk’sün, sen Kürt’sün…
-Sen Sünni’sin, sen Alevi’sin…
-Sen “Affedersin Ermeni’sin”…
-Alevi ile evlenmek caiz midir? , değil midir?
-Yüzde elliyi evde zor tutuyorum…
-Ya taraf olursun, ya bertaraf olursun…
-Cumhuriyet, “90 yıllık reklam arasıdır”…
Diyerek, sözcük yerinde ise karpuz gibi ortadan ikiye yarıldık…
Bu durumu eleştirenler, kendilerine mahkemede buldular. Vatan haini ilan edildiler…
Birlik ve beraberlik gibi güzel duyguyu ne zaman hatırladık…
Terör belası, canımızdan can alırken, içimizi dağlarken…
Olaylarda hükümetin sorumluluğu olduğunun, birilerinin bu sorumluğu üstlenip gereğini (istifa) yapmasını söyleyenler, susturulmak isteniyor…
Bu gün bunu söylemenin zamanı değildir. Bir ve beraber olmanın zamanıdır diye susturulmaya çalışılıyor…
Hayır arkadaş…
Birlik ve beraberlik, güvenliğimiz için, huzurumuz için, aydın geleceğimiz için her zaman gereklidir…
İçimizi yakın bir olaydan sonra bu güzel duygunun geçici olarak hatırlanmasını kabul etmiyorum…
Bu yapay davranış, sorumlu olanları kurtarmaktan başka bir işe yaramayacak, acı olay bir süre sonra unutulunca, birlik ve beraberlik çağrıları ve isteği de unutulup gidecektir…
Bunu Suruç, Ankara, İstanbul olaylarında sonra net bir şekilde gördük…
Acı olaylardan sonra yapılan televizyon programlarına çıkan yandaşlar, hükümetin sorumluluğunu dile getirenleri, “bu gün bunu söylemenin zamanı mıdır? Birlik ve beraberlik zamanıdır” diyerek susturmaktadır…
Dün gece bir televizyon programında yapılan tartışmada bu net bir şekilde görüldü…
Prof. unvanlı birinin bu gerçeği görmeyerek herkesi, “bu gün birlik ve beraberlik günüdür, diğer şeyleri söylemenin, düşünmenin günü değildir” diye susturmaya çalışmasını ibretle izledik…
Güzel ülkem artık bu acıları hak etmiyor ve kaldıramıyor…
Devamlılığı olan birlik ve beraberlik için herkesin üstüne düşeni yapmak ve bunu sağlamanı zamanıdır…
Birlik ve beraberlik iktidar hırsına, kişisel hesaplara kurban edilecek bir duygu değildir…
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” çağrısı rehberimiz olsun isterim…
Terörü nefretle kınıyor, son Ankara katliamındaki şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar, acılı ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyorum…
Türkiye’nin başı sağ olsun.
19.02.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
0 yorum