Bugün de (28/02/2016) Afrika seyahatine çıkarken Tayyip Bey konuşmuş ve birinci ağızdan, Can DÜNDAR ve Erdem GÜL kararına imza atan Anayasa Mahkemesine ateş püskürerek, ilk önce Anayasa mahkemesinin kararına karşı ancak sessiz kalabileceğini ifade ettikten sonra, iyi ki suskun kaldın, bir de konuşsaydın kim bilir daha neler söyleyecektin dedirterek, açmış ağzını ve yummuş gözünü,Anayasa Mahkemesine ağır bir şekilde yüklenerek, Anayasa Mahkemesinin kararını kabul etmek durumunda değilim, verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum demiştir.
Biz de Tayyip Bey'e buradan diyoruz ki; Anayasa Mahkemesinin kararını kabul etmemeniz, karara uymamanız ve saygı duymamanız, bizim için hiç de şaşırtıcı ve sürpriz olmamıştır, gerçekten şaşırmadık, laiklik karşıtı eylem ve faaliyetlerin odağı haline geldiğini kabul ve tescil ettiği halde, garip ve çok şaşırtıcı bir şekilde, partiniz AKP'nin kapatılmasına ilişkin talebe ret kararı verirken kendisine saygı duyduğunuz, partinizi kapatmayan kararını kabul ettiğiniz ve bugünkü durumunuzu ve makamınızı kendisine borçlu olduğunuz Anayasa Mahkemesinin, işinize gelmeyen,Can DÜNDAR ve Erdem GÜL haklarında almış olduğu hak ihlali vardır kararına saygı duyduğunuzu, karara, en başta şahsınız olmak üzere, herkes tarafından uyulması gerektiğini, bunun anayasal bir zorunluluk olduğunu beyan etseydiniz, gerçekten çok şaşırır ve sağlığınızdan şüphe ederdik.
Laiklik karşıtı eylem ve faaliyetlerin odağı haline geldiği, yıllar önce Anayasa Mahkemesinin kararı ile kabul ve tescil edilen, o karardan bu yana geçen zaman zarfında, laiklik karşıtı eylem ve faaliyetleri giderek artan bir partinin fiili olarak genel başkanlığını sürdüren,
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Mecliste şeref ve namusu üzerine tarafsızlık ve anayasaya bağlılık yemini etmesine rağmen, inatla, bir saniye dahi tarafsız ve partiler üstü ve anayasaya bağlı kalamayan,
Kendisinin halkın oylarıyla cumhurbaşkanı seçildiği bahanesine sığınarak, anayasaya göre hiçbir görev sorumluluğu olmadığı halde, Anayasanın ancak sorumsuz bir cumhurbaşkanına tanıyabileceği sınırlı ve oldukça geniş olan yetkilerinin dışına çıkarak, yetki gasbında bulunarak ve başbakanı baypas ederek, partili bir başbakan gibi ülkeyi yöneterek Anayasayı açıkça ihlal eden,
Anayasamızın öngördüğü meşru parlamenter sistemi bekleme odasına aldığını, parlamenter sistemi kaldırdığını ve fiili bir başkanlık sistemine geçtiğini korkusuzca ve alenen açıklayarak, işlemiş olduğu anayasayı ihlal suçunu alenen kabul ve itiraf eden,
Hem laik, hem dindar olunmaz diyerek, yürürlükteki Laik Cumhuriyete ve Cumhuriyet değerlerine karşı çıkan,
Daha geçtiğimiz gün, yapmış olduğu bir konuşmasında; doksan yıllık enkazı kaldırdıkları açıklamasını yaparak; Laik Cumhuriyeti, Atatürk'ü ve Atatürk ilkelerini enkaz kabul edip, tüm bu değerleri yok ettiklerini itiraf eden bir eşe sahip olan,
Kötü ve din eksenli yönetimiyle, ülkemizi din ve mezhep savaşlarıyla burun buruna getiren, ülkemizi bölücü teröre teslim ederek kan gölüne çeviren,
Hak ve özgürlükleri, sadece kendisine ve yandaşlarına tanınmış kişisel bir imtiyaz olarak gören,
Tayyip Bey; Anayasa Mahkemesinin, Can DÜNDAR ve Erdem GÜL kararını tanımadığını ve bu karara saygılı olmadığını beyan ederek, kendisi adına çok tutarlı bir davranış sergilemiş ve Anayasa tanımazlıktaki bu istikrarı ile göz doldurmuştur.
Ayrıca, Tayyip Bey'in Anayasa Mahkemesine yönelik bu talihsiz beyanları, ziyaret edeceği Afrika ülkelerine baktığımızda, gezi öncesi sırıtan bir etki de yaratmayacaktır.
28/02/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
0 yorum