11 Şubat 2016 Perşembe

Yaşananlar da aynı yazılanlar da - Tayfun Talipoğlu

Yaşananlar da aynı yazılanlar da - Tayfun Talipoğlu
Akşam 18.00 ile 20.30 arası kan ve ölüm haberlerine üzülüp daha veda etmeden bültenlere "O Ses Türkiye", o olmazsa bir adada arz-ı endam ederek şöhret arayan ya da kaybettikleri  şöhreti yakalamaya çalışan bir grup insanın geyik muhabbetlerine takılmayı başaran halkım!
Sen görmesen de bu ülke bölünüyor. "Herkes taraf olacak" diye ekilen kin ve nefret tohumları meyvelerini bahar gelmeden verdi.
Sedat Peker akıtmasa da "oluk oluk kan akıyor" ülkemin cadde ve sokaklarında. Sivillere ilişkin devletin resmi organlarının verdiği bilgi dışında bilgi alamıyoruz. TRT'nin durmuş saat misali arada bir iki kez verdiği haberler de yine resmi organlarca yalanlandığı için Diyarbakır Sur, Cizre, Şırnak, Silopi bizim için hala bir bilinmez.
Çatışmaların şiddeti ve olayın vahametine ilişkin elimizdeki tek veri, bayrağımıza sarılı olarak ülkenin her tarafına gönderilen şehit cenazeleri.
Bir gün bugünlerin tarihi yazıldığında; "kimin nerede, ne yaptığını" bilmek isteyenler olabilir, diye bu saptamalarımız.

Cumhurbaşkanı;17-25 Aralık’ta eski ortaklarının kendisini ihbar etmesini bir türlü kendine yediremediğinden "paralelci" avında ve buna bağlı olarak yaptıracağı anayasa ile ülkede tartışmasız güç olma çabasında.
Magazinsel boyutta ise vatandaş "Sigaradan  ölmesin ama terörden ölebilir." anlayışında söylemler vermeye devam ediyor.
Muhalefetin anası CHP 2 aydır bir Atatürk resmini kim indirdi, derdine düşmüş. RTE'ye malzeme vermeye devam ediyor. (AKP dünya siyasi tarihinin en büyük yolsuzluk olayını halkın gözünden kaçırmayı başarırken CHP'nin bir dedikoduyu bile saklayamamasını anlamak mümkün değil)
Küçük muhalefet MHP ise RTE'ye destek çabalarına ara vermeden davam ediyor. Muhalif imzalara rağmen kongreyi toplamayacağını açıklayan Sayın Bahçeli, partiyi kayyuma devretmeyi başarırsa erken seçim ufukta görülebilir.
Vatandaş ise unutma ve her şeye alışma hastalığından kurtulacak gibi görünmüyor. Kolay da değil genetiğinde var -nelere alışmadık ki- kafasında.
Yani bilindik münhal üzerinde yaşamaya devam ediyoruz. Türkiye cephesinde yeni bir şey yok. Farklı aktörlerle aynı senaryoları tekrar tekrar oynuyoruz."Perde" diyecek ne birikimimiz ne de cesaretimiz var.

 Tayfun Talipoğlu/abcgazetesi
Disqus Yorumları Yükle

0 yorum

Disqus Shortname

Comments system