Necip Hablemitoğlu’nun Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabri parçalandı. Kabri, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne çalışan taşeron firmanın kaldırım yaparken parçaladığı öğrenildi. Odatv’ye konuşan Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, “Kuru bir özür dahi dilemiyorlar. AK Parti’li belediyeden biri olsaydım, bu davranışı sergilemezlerdi. Çok kızgınım ve üzgünüm” dedi. Odatv'nin gündeme getirdiği bu olaydan sonra konuşan Melih Gökçek, "Arkadaşlarıma talimat verdim. Hasarlı bölümü tekrar eski haline getirecekler" dedi.
Akademisyen – yazar Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 tarihinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Odatv’nin edindiği bilgiye göre; Hablemitoğlu’nun Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabri parçalandı.
İŞTE HABLEMİTOĞLU’NUN MEZARININ SON HALİ
Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu şunları söyledi:
“Mezarın bakımını üstlenen kişi haber verdi bize. Ve geldik gördük ki, hakikaten perişan durumda. Bu kısmın güvenlik sorumlularıyla konuştum; “Bunun için dilekçe verebilirsiniz, idari işlem yapılır ve mahkemeye kadar yolu var” dediler. Taşeronlarla çalışıyorlarmış.
Mezarlık müdürünü görmeye gittim, yerinde yok. Başka görüşebileceğim hiçbir yetkili yok ve benden bir dilekçe aldılar. “Tamir edilir” diyorlar ama tamir edilebilecek durumda değil. Mahvolmuş. Üstlenici firma kaldırımları yenilerken yapmış. Ve bir nezaket yok, “özür dileriz, bu isteyerek olmuyor” dahi denmiyor. Gayet rahat ve umursamaz bir vaziyette “taşlar döşenirken olmuş” deniyor.
ÇOK KIZGINIM VE ÜZGÜNÜM
Ama ben artık kasıt arıyorum. Çünkü döşenirken yapılabilecek bir yer değil orası. Gayet kolaylıkla, zarar vermeden yapılabilirmiş. Ama özensiz, hoyratça davranılmış.
Ve ben şunu söylemek istiyorum artık: Bu bir gömüt. Çok muazzam, gösterişli değil ama bizim için her 18 Aralık’ta burada olmak çok önemli. Buraya devamlı gidip geliyoruz ve temiz tutmaya çalışıyoruz. Böyle bir zarar vermeye hakları yok. Kuru bir özür dahi dilemiyorlar.
Acaba kendilerini buraya görevlendiren AK Parti’li belediyenin bir yakını olsaydım ben, belediyeden biri ya da hükümetin bir mensubu olsaydım, aynı davranışı sergilerler miydi? Hayır, tabi ki sergilemezlerdi. Ben artık bunlar için kasıt arıyorum.
Ve bu insanların, bu anlayışın, bu düşüncenin diriye saygısı yok, ölüye mi saygısı olsun! Hele Necip Hablemitoğlu’na hiç saygıları yok. Zaten 14 senedir ne olduğu ortada. Sonunda mezarını da dağıttılar. Çok kızgınım. Çok üzgünüm. ”
GÖKÇEK: ESKİ HALİNE GETİRİLECEK
Odatv'nin duyurduğu bu skandaldan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek İHA'ya konuştu. Gökçek yaptığı açıklamada; "Bana gönderilen fotoğraf ve aldığım bilgilerden bu hasarın orada çalışma yapan işçilerin hatasından olduğu açıkça belli. Hablemitoğlu’nun eşinin verdiği beyanat ve suçlamalardan dolayı üzüldüm. Keşke önce bana bir telefon açıp durumu bizzat iletebilseydi, hata rahatlıkla giderilebilirdi. Arkadaşlarıma talimat verdim. Hasarlı bölümü tekrar eski haline getirecekler” dedi.
HABLEMİTOĞLU'NDAN "ZORUNLU AÇIKLAMA"
Melih Gökçek'in sözleri üzerine Şengül Hablemitoğlu bir açıklama daha yaptı. Hablemitoğlu'nun "Zorunlu açıklama" başlıklı ifadeleri şöyle:
“Yıllardır tanıdığım, SHÇEK müdürlüğünden bu güne kadar, hemşehri olduğumuz Sayın Gökçek’le bir polemik içine girmek istemem. Kendileri açıklamasında diyor ki; “Hablemitoğlu'nun eşinin verdiği beyanat ve suçlamalardan dolayı üzüldüm. Keşke önce bana bir telefon açıp durumu bizzatiletebilseydi, hata rahatlıkla giderilebilirdi…”
Sayın Belediye Başkanı, sizinle 2003 yılında Necip Hablemitoğlu’nun mezarı yapılırken, defalarca telefonla iletişim kurmaya çalıştım. Çünkü çok zorlu bir durumla karşı karşıya idik. Basit bir biçimde çözülebilecek bir sorun vardı ve o dönemdeki mezarlık müdürü işi yokuşa sürüyordu. Bu nedenle, mezarı yaptırmak çok acılı bir sürece dönüştü ve aylar aldı. Sayın Başkan, 2003 yılında sizinle iletişim kuramayan ben, bugün böyle bir ihtimalin olmayacağını düşündüm. Ayrıca, şahsınızla ilgili bir paylaşımda bulunmadım. Olayın yanlış bir çalışmadan kaynaklandığını da belirttim. Benim üzüntüm ve kızgınlığım yapılan işin özensizliğineydi. Ancak, muhatap bulamayınca kamuoyu ile paylaşmaktan başka care maalesef yok bu ülkede.”
0 yorum