Adam ahbabından bellidir. Bir insanın çevresine, dostlarına, ahbaplarına
bakın onun nasıl bir insan olduğunu anlarsınız.
“Bir siyasetçiyi çevresi bitirir, yok eder” sözü doğru değildir. Doğrusu şudur;
Bir siyasetçi ne tip insanlardan hoşlanıyor, kimlerle anlaşıyorsa çevresine onları toplar. Yani her siyasetçi kendi çevresini oluşturur.
Sonrası, kendiliğinden gelir. İlk değişim “üzüm üzüme baka-baka kararır” deyişinin oluşmasıdır.
Sonraki adım ise, “Bir kabın içinde ne varsa, dışarı o sızar” gerçeğidir.
Kişi çevresindekileri, çevresi de o kişiyi etkiler ve sonunda her olaya aynı bakan, aynı karakterde bir ekip haline gelirler ve kendi menfaatleri için bulundukları ortamdakileri sömürmeye başlarlar, bitirinceye kadar durmazlar.
En sonunda birbirlerini ve kendi başlarını yerler.
Bu mikropların yok olması için gerekli ortam hijyendir.
Mevcut sistemler içinde en hijyenik ortam, açıklık ve şeffaflık rejimi olan demokraside vardır…
Sizlere bazı isimler hatırlatayım. Yıllarca bunlarla yaşadığınızı hayal edin.
Acaba kime benzersiniz?
-İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım;
Yıllardır, İHH Genel Başkanlığından başka bir iş yapmaz. Başında bulunduğu derneği, Türkiye’nin demokratik rejimden ayrılması ve İslam Devletine dönüşmesi için kullanır. Başta Suudi Yönetimi olmak üzere, El-Kaide, Müslüman Kardeşler, Hamas, IŞİD, El-Nusra gibi örgütler ile temas ve ilişki içindedir. Erdoğan’ın en az 35 yıllık dostudur.
-Gülbettin Hikmetyar;
Afganlılara hayatı zindan eden, çocuk-kadın dâhil yüzbinlerce insanı öldüren katiller sürüsü Taliban Terör örgütünün liderlerindendir. Erdoğan’ın taptığı kişilerdendir. Dizinin dibinde çökmesi, ona olan saygısının ve bağlılığının ifadesidir.
-Yasin El Kadı;
Suudi Hanedanının desteklediği iş adamlarındandır. Erdoğan’ın kefil olduğu ve yakın dostumdur dediği kişidir. Birleşmiş Milletler kayıtlarında “Özel olarak belirlenmiş küresel terörist” diye belirtilmiştir.
-Rıza Zarraf;
Türkiye’nin cari açığının %15 ini ben kapattım diyecek kadar şımartılmış, 17/25 hırsızlık-yolsuzluk olaylarının baş aktörüdür.
Erdoğan’ın “Hayırsever bir işadamıdır” dediği Zarraf, Erdoğan’ın Bakanlarını
para ile maymuna çevirmiş ve dünyaya rezil etmiştir.
-Fadıl Akgündüz;
Jet Fadıl namıyla bilinen tescilli bir dolandırıcıdır. Först Leydi Emine Hanımın memleketlisi olup, Erdoğan’dan önce Siirtlilerin seçip TBMM’ye gönderdiği biridir. Erdoğan’ın seçilmesi için Siirt’te çalışmalar yapmış ve karşılığında Türk Devletinden himaye görmüş “korumalı dolandırıcıdır.”
Hayırsever biri olup-olmadığının Erdoğan’a sorulması gerekir.
-Berlusconi;
İtalya eski Başbakanıdır. Siyaset ile ticareti harman etmeyi iyi bilen biridir. Erdoğan ile oğlunun nikâh şahidi olacak kadar yakındır. Küçük yaştaki kızlarla yaptığı sex partileri meşhurdur.
Sonunda bir Senatöre rüşvet verdiği için 3 yıla mahkûm edilmiştir. Hakkında süren onlarca rüşvet davası vardır.
-Ömer El Beşir;
200 Bin insanın öldürülmesinden sorumlu, 100 den fazla ülke tarafından soykırım suçlusu olarak belirlenen kişi. Kendi ülkesinden başka sadece Türkiye’ye gelebilecek kadar Erdoğan’a yakın bir dost!
Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş, görüldüğü yerde tutuklanacak kanlı bir diktatördür.
-Sedat Peker;
Organize Suç Örgütü liderliği yaptığı gerekçesiyle 14 yıl 6 ay hapis cezası alan ve geçen yıl tahliye olan Sedat Peker, Erdoğan gibi REİS lakabıyla tanınmaktadır. Bir eliyle Bozkurt, diğer eliyle Rabia işareti yapabilen tek kişidir. Son seçim öncesi Erdoğan’ın memleketi Rize’de tek başına miting yapmıştır.
Hükümet korumasında olan Reis’e gittiği her yerde Emniyet Teşkilatı eskortluk yapmaktadır.
Hadi söyleyin, yıllarca bu kişilerle yaşarsanız, kime benzersiniz, kime…
Sağlık ve başarı dileklerimle
15 Aralık 2015
Rifat Serdaroğlu
0 yorum