15 Aralık 2015 Salı

Kılıçdaroğlu: Bunun hesabını sen vereceksin diktatör bozuntusu



 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Can Dündar ve Erdem Gül'le Silivri'de yaptığı ziyaret ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Bunun hesabının verecekler" diyor bir diktatör bozuntusu. Bunun hesabını sen vereceksin sen" dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Basın özgürlüğüne vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Basının özgür olamadığı bir ülkede toplum da özgür değildir. Gazeteci yazdığı haberden dolayı hapise atılıyorsa, neden bu haberi yaptın diye baskı kuruluyor işinden atılıyorsa hep beraber düşünmemiz lazım. bu işin sağı solu, ilerisi gerisi yok. Şucusu bucusu yok. Medyanın her koşulda özgür olması gerekir. bunun olmadı yerde demokrasi yara almış demektir. Türkiye'yi bu hale kim getirdi? Türkiye'nin uluslararası saygınlığına kim gölge düşürüyor?" diye sorudu.

"BUNUN HESABINI VERECEKLER DİYOR BİR DİKTATÖR BOZUNTUSU BUNUN HESABINI SEN VERECEKSİN SEN"
Kılıçdaroğlu, "İki gazetecimiz hapiste. Gittik ziyaret ettik  uzun uzun konuştuk. Eğer demokrasi diyorsak bunun mihenk taşı medyadır. Bunun sağcısı solcusu yok. Bunun ilericisi gericisi yok!
"Bunun hesabını verecekler' diyor bir diktatör bozuntusu. Bunun hesabını sen vereceksin sen. Hiç kimsenin Türkiye'nin onuru ile oynamaya hakkı yoktur. 32 gazetecimiz hapiste. Bir ülkenin başbakanı veya cumhurbaşkanı herhangi bir ülkeye gittiğinde en zor soru sinin ülkenizde gazeteciler niye hapiste bu sorularla muhatap olunması Türkiye açısından en büyük ayıptır bunun farkında bile değiller. Biz yargılanmasınlar demiyoruz. Efendim kaçacaklar olur mu telefon açıyorsunuz geliyorlar. Niye kaçsınlar haberleri karartacaklar zaten yazmış ne yazacaksa" dedi.

"BİRİLERİ YARGIÇ CÜPPESİ GİYEREK BİRİLERİNİN TALİMATINI YERİNE GETİRİYOR"
Kılıçdaroğlu, "Birileri yargıç cüppesi giyerek birilerinin talimatını yerine getiriyorsa o ülke yargı bağımsızlığı konusunda sorun var demektir. Bir yargıç mahkum ederken bir başka yargıç mektup yazıp haksızlığa dikkat çekiyorsa o ülkede en azından umut da vardır. Türkiye bu nokta. Ayıp olan bir başka şey daha var" dedi.

"GAZETECİLERDEN BİRİ TUTUKLU GAZETECİLERİ SORMUYOR KORKUYORSANIZ O UÇAĞA NİYE BİNİYORSUNUZ?"
Kılıçdaroğlu, "Sayın cumhurbaşkanı gazetecilerle geliyor. Uçakta çok sayıda gazeteci var. Ağırlıklı olan havuz medyası her şey soruluyor. Birinin aklına şu tutuklu gazetecileri sorayım gelmiyor. Niçin gelmiyor? Korkuyorsanız o uçağa niye biniyorsunuz? Dünyanın sorduğu soruyu sormaktan korkuyorlar. Osmanlı görkemli bir geçmişimizdir. Ama Osmanlı da medya özgürlüğüne önem vermiştir. Ali Paşa; 'basın hürriyeti ancak hatalarını düzeltmek istemeyen hükümetler için bir tehlikedir' diyor. Bari Ali Paşa'ya saygı duy. 100 yıl önceden bunu söylemiş. Gazeteci kamu adına görev yapar. O nedenle bütün dünyada korunurlar. Anayasal güvence altına alınmışlardır. Ama siz darbe dönemlerini aratmayacak bir yargılama süreci içerisinde gazetecileri hapise atıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Başika kampındaki askerlerin durumuna ilişkin Kılıçdaroğlu, "Irak merkezi yönetiminden izin alırsınız askerinizi gönderirsiniz. Evrensel hukuku bilmeniz gerekiyor. NOTO, BM …var. Bütün bu hukuka uyacaksınız. Bunu yapmıyorlar tankeri, askeri gönderdik. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bölgesinde saygınlığı, ağırlığı olan bir cumhuriyeti nasıl bu hale getirirsiniz. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Arap kardeşlerimizle dostluğumuz var. neden bozuyoruz? Açıkca Türk halkına yalan söylediler. 'Biz oraya davetli olarak gidiyoruz' dediler. Irak'ın Başbakanı, Dışişleri Bakanı biz davet etmedik diyor. Merak ediyorum sizi kim davet etti? Efelendiler kahramanlık edebiyatı yaptılar şimdi geri çekiliyorlar. Bunlar birike birike Türkiye'nin itibar kaybına yol açıyor. Türkiye'nin uluslararası saygınlığına kim gölge düşürüyor?" dedi.

"GELİRİM MAAŞIMI DA ALIRIM DURUMUM DA İYİ MİLLETVEKİLİ OYUNUNU OYNARIM"
Sorunların çözüm merkezi olarak TBMM'yi adres gösteren Kılıdaroğlu, "Ne olursa olsun herhangi bir çocuğumuzun burnu kanamasın istiyoruz. Bizim gösterdiğimiz duyarlılığı siz de gösterin. Parlamentoyu daha güzel çalıştıralım. Eğer bunları yapamayacaksak bu parlamentoda ne işimiz var. Nasıl olsa gelirim maaşımı da alırım durumum da iyi milletvekili oyununu oynarım. Bu parlamento, kurucu gazi parlamento. O zaman gereğini yapalım" dedi.

"O BİZİM ONURUMUZ, GURURUMUZ SEVGİLİ AZİZ SANCAR SENİ ÇOK SEVİYORUZ BİZE MUTLULUK YAŞATTIĞIN İÇİN"
Aziz Sancar'ı tebrik eden Kılıçdaroğlu, "Bizi sevince boğan başka bir olay var. Aziz Sancar, Nobel Kimya ödülünü aldı. Hepimizi gururlandıran bir olay. İlk duyduğumda olağanüstü sevindim. Üstelik kimya gibi bir dalda alıyorsunuz çığır açacak bir ödül. Yeni ödüllerle umarım başarısını perçinleştirir. O bir cumhuriyet çocuğu. Zor koşullarda okudu. Dünyanın en prestijli ödüllerinden birini aldı. O bizim onurumuz, gururumuz sevgili Aziz Sancar seni çok seviyoruz bize mutluluk yaşattığın için. Aziz Sancar'ın bir başka özelliği Mustafa Kemal'e olan hayranlığı. Bir kez daha Mustafa Kemal'i haklı çıkardılar. 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir' diyor. Sevgili Aziz Sancar bu ödül 'Atamız sayesinde alınmıştır' diyor. Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk'e saygının gereği olarak söylüyor" diye konuştu.
"EFELENDİLER, KAHRAMANLIK EDEBİYATI YAPTILAR ŞİMDİ GERİ ÇEKİLİYORLAR"
Başika kampındaki askerlerin durumuna ilişkin Kılıçdaroğlu, "Suriye sorunumuz azmış gibi bir de üstüne Irak'ı ekledik. Irak merkezi yönetiminden izin alırsınız askerinizi gönderirsiniz. Ne için Türkiye'nin güvenliği için peşmergeleri eğitmek, IŞİD ile mücadele için olabilir. Kimsenin itiraz ettiği yok. Evrensel hukuku bilmeniz gerekiyor. NOTO, BM …var. Bütün bu hukuka uyacaksınız. Bunu yapmıyorlar tankeri, askeri gönderdik. Arkasından bir de kahramanlık edebiyatı yaptık. Efendim kimse geri gönderemez. Onlardan mı izin alacağız. Benzeri daha önce yaşamıştık. Eski Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanımız Taner Yıldız vardı. 4 Aralık 2012'de o da biniyor GAP uçağına Erbil'e gideceğiz diyor pilota. Konferansa gideceğiz diyorlar. Uçak bir süre sonra Kayseri'ye iniyor. Niye Kayseri? O merkezi hükümet izin vermiyor. Kardeşim niye daha önce izin almıyorsunuz Türkiye'yi rezil ediyorsun. Şimdi aynı şey gönderdik. Efelendiler, kahramanlık edebiyatı yaptılar. Şimdi geri çekiliyorlar. Hani sen geri çekilmeyecektin Türkiye'nin saygınlığını ayaklar altına almak için sana bu yetkiyi kim verdi? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bölgesinde saygınlığı, ağırlığı olan bir cumhuriyeti nasıl bu hale getirirsiniz" diye konuştu.

"BUNLAR BİRİKE BİRİKE TÜRKİYE'NİN İTİBAR KAYBINA YOL AÇIYOR"
Kılıçdaroğlu, "Bunun hesabı sorulmayacak mı? Arap kardeşlerimizle dostluğumuz var. neden bozuyoruz? Açıkca Türk halkına yalan söylediler. 'Biz oraya davetli olarak gidiyoruz' dediler. Irak'ın Başbakanı, Dışişleri Bakanı biz davet etmedik diyor. Merak ediyorum sizi kim davet etti? Diyecekler ki yine bizi kandırdılar. E sen çocuk musun? Türkiye'nin onuru ile oynamaya bu yetkiyi hakkı size kim verdi? Devlet yönetmek bu kadar ucuz kolay mı? sanki Trabzon'a, Rize'ye…gönderiyoruz. Orası başka bir ülke. Irak'8ın toprak bütünlüğüne saygılıyız diyorsun. Peki bu geri çekilme nedir o zaman? Niye gittin niye geri çekildin? Heyetin önceden gitmesi gerekirken sonradan gitti. Mutabakat sağlandıysa niye geri çekiliyorsun. Kim seni kandırdı niye geri çekiliyorsun. Bunlar birike birike Türkiye'nin itibar kaybına yol açıyor" açıklamasında bulundu.
Disqus Yorumları Yükle

0 yorum

Disqus Shortname

Comments system