Anayasa, yazılı ve cansız kuru bir kurallar metni olup, o kurallara hayat veren,uygulamaya koyan ve geçerlilik sağlayan, ülkeyi yönetenlerin zihniyeti,dünya görüşleri,demokrasi ve özgürlük anlayışlarıdır.
Boşuna dememişler. Çok kötü bir yasa, iyi uygulayıcıların elinde çok iyi, çok iyi bir yasa da, kötü uygulayıcıların elinde çok kötü sonuçlar verir.
Sürekli söylenir, biz de önceki makalelerimizde sırası geldikçe yazdık, demokrasinin beşiği olan İngilterenin yazılı bir Anayasası dahi yoktur. İngiltere de Anayasa olmadığı için, insanlar özgürlüklerinden mahrum mu edilmektedir? Asla, İngiliz yurttaşları, yazılı bir Anayasalarının olmamasını, özgürlüklerinden yana fırsata çevirmiş olmalarının mutluluğunu yaşamaktadırlar. Onlarda, özgürlük ve demokrasi bilinci ve şuuru yer etmiş ve özgürlükler ve demokrasinin tüm ilkeleri, onlar için, vazgeçilmez ve değişmez bir alışkanlık, yaşam tarzı ve gelenek haline gelmiştir.
Biz de diyoruz ki; Ey AKP iktidarı, Ey Tayyip Bey, sizler, darbe anayasası nedeniyle, Türk insanının özgürlüklerinin kısıtlandığına gerçekten inanıyor ve üzülüyorsanız, sizin elinizi tutan mı var? Özgürlükleri kısıtlayan darbe anayasasına rağmen, insanlarımızın özgürlüklerini; uygulamalarınızla, Meclis çoğunluğunuza dayanarak çıkaracağınız yasalarla, genişletebilirsiniz,özgürlüklerin önünde var olduğuna inandığınız tüm kısıtlamaları kaldırabilirsiniz, buna hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır, muhalefet partileri de, Anayasaya rağmen özgürlüklerin genişletilmesine, asla seslerini çıkarmazlar, Anayasa Mahkemesine gitmezler, bundan emin olunuz.
Ancak; yürürlükteki bu darbe Anayasasına rağmen, parlamenter sistemi fiilen ortadan kaldıramazsınız, yasama ve yargıyı tahakkümünüz altına alamazsınız, yargı ve meclisin yasama denetiminden kaçamazsınız, darbe Anayasası dediğiniz ve aşağıladığınız yürürlükteki Anayasanın öngördüğü özgürlükleri, asla kısıtlayamazsınız ve yok sayamazsınız.
Kısaca belirtmek gerekirse; şayet varsa, anayasanın özgürlükleri kısıtlayan maddelerine rağmen, özgürlükleri daha da genişletebilirsiniz, ammmaaa! Anayasanın öngördüğü özgürlükleri, hiçbir koşulda sınırlayamaz ve siyasi sistemi fiilen değiştiremezsiniz.
Anayasalar; özgürlüklerin kısıtlanmamasının ve sistemin fiilen değiştirilmemesinin bekçisi, garantisi ve sigortası olup, anayasalar,özgürlüklerin, yazılandan daha fazla genişletilememesinin sigortası ve bekçisi değildir.
Darbe anayasasının değiştirilmesinden önce, bu Anayasanın tanıdığı özgürlükleri dahi kısıtlayan uygulama yasalarının ve darbe hukukunun değiştirilmesi zorunludur. Bunların değiştirilmesi için de, AKP iktidarının Meclis çoğunluğu yeterli olduğu gibi,darbe anayasasının tanıdığı özgürlükleri kısıtlayan uygulama yasalarının değiştirilmesi için Meclise getirilecek olan tüm yasa tasarı ve tekliflerine, en başta CHP olmak üzere, tüm muhalefet partileri tam kadro destek olmaya hazırdırlar.
Demek ki; bu ülkenin bir Anayasa sorunu asla yoktur.
Bu ülkenin var olan tek sorunu; kimseler kusura bakmasın ama, on dört sene sonra,yürürlükteki anayasanın bir darbe anayasası olduğunu ve özgürlükleri kısıtladığını bahane ederek yapay bir anayasa sorunu icat edip, darbe anayasasını değiştirerek ülkeye özgürlük getirme yalanını yayarak, ne idüğü belirsiz, arabesk bir başkanlık sistemini bu ülkenin başına tebelleş ederek, bir dikta rejiminin hukuki alt yapısını oluşturma kurnazlığı içinde bulunan, anayasa tanımaz, ülkenin tüm maddi imkanlarını ve propaganda araçlarını tekelinde tutan, basını ve sözde aydınları susturan, bugüne kadar, ne istediyse elde etmeyi,demokrasinin nimetlerinden yararlanarak, şu veya bu şekilde başaran, buna rağmen doymak bilmeyen bir egoya sahip Tayyip Bey'in, ülkemize nelere mal olacağı meçhul,doyumsuz ihtirasıdır.
05/01/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
0 yorum