Yaşım gereği çok CHP Kurultaylarını gördüm…
CHP’nin %42 ile birinci parti olduğu günlerin coşkusunu yaşadım…
Bu Kurultayda, kavga, gürültü yoktu, buna karşın ne yazık ki coşku düşüktü…
Genel Başkan ve Örgüt, Parti Meclisi seçiminde tam anlaşamadı…
Örgüt PM dışında kalmaması gereken doğru kişileri seçti…
Genel Sekreterin Parti Meclisine girmemesi sürprizdi…
Yönetim kadrosunda istenilen değişim tam olmadı…
Ülke savaş alanına dönmüşken, dış politika iflas etmişken, insan hakları ve özgürlükler dibe vururken, sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüşken, terör örgütü gemi azıya alıp katliamlar gerçekleştirirken, eğitim kurumları medreseye dönüştürülürken, laik Cumhuriyetin köküne kibrit suyu dökme çalışmaları açıkça yapılırken…
Ana muhalefet olarak CHP’nin 13 yıldır %25 bandında çakılıp kalması, demokratların, Kemalistlerin, aydınların, emekçilerin karabasanı haline gelmiştir…
Çünkü bu kesim, çocuklarımızın aydın geleceğinin, laik Cumhuriyetin devamının, çağdaş uygarlık seviyesine çıkmanın, onurlu bir dış politikanın, ülke güvenliğinin, insan hak ve özgürlüklerinin, Barışın sağlanmasının ancak CHP’nin iktidarında geçekleşebileceğine inanmaktadır…
CHP son yıllarda büyük hatalar yapmakta ve bu nedenle küsen seçmeni sandığa gitmemektedir…
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimde sandığa gitmeyen seçmenlerin oranı AKP ve CHP’den sonra %18 ile en yüksek oran olduğu yapılan anketlerle anlaşılmıştır…
Gezici araştırmanın yaptığı ankette, kullanılmayan oyların %55’inin CHP seçmenlerine ait olduğu saptanmıştır…
Bu durumda, CHP’ye gönül vermiş herkesin, külahını önüne koyup nerede yanlış yapıldığını, yapılan yanlışta ne kadar payının bulunduğunu düşünme zamanı gelmiştir…
Ben yapılması gerekenleri kendimde şöyle özetleyebiliyorum…
-Öncelikle ve ivedilikle CHP sol bir parti olduğunu unutmadan, sağdan oy alacağım diye asla sağa dümen kırmamalı, bu nedenle küsen tüm aydınları bünyesinde toplamalı, emekçinin, dar gelirlinin, küçük esnafın partisi olduğunu bu kesime anlatmalı ve benimsetmelidir…
-Kitle partisi olarak, sağ, sol, Türk, Kürt, Sünni, Alevi ayırımı yapmadan her kesimden oy istenmeli, ama dümende (yetkili organlarda) daima sosyal demokratlığı özümsemiş partililer olmalıdır…
-Demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazı laiklik ilkesinden, önderimiz Atatürk’ün ilke ve devrimlerinden ödün vermeden her platformda savunucusu olmalıdır…
-Örgütlerin büyük çoğu delege ağalarının eline geçmiştir. Bu nedenle partinin mutlaka yeni ve sağlıklı bir üye yapılanmasına geçilmesi ve aday belirlemede bu üyelerle mutlaka ön seçim yapmalı ve delege ağalığına son verilmelidir…
-Yerel yönetimlerde gösterilecek adayların, seçildikten sonra ulaşılamayan kişilerden değil (ne yazık ki seçilenlere ulaşma olanağı kalmıyor), ulaşılabilen ve halka sorun olan değil, sorunları çözen kişilerden seçilmesine özen gösterilmesi gerekmektedir…
-Son zamanlarda kısmen gerçekleştirilen parti içi demokrasiye sürekli işlerlik kazandırılmalıdır…
-Aday kontenjanları en aza indirilmeli ve bu kontenjanlar PM üyelerine değil, tabanı olmayan ancak partiye yararlı olacağına inanılan bilim adamı uzmanlara, gençle ve kadınlara kullanılmalıdır…
-Liderin etrafını sarıp sarmalayan evet efendimci kadrolara değil, gerektiğinde lidere itirazla doğruları bulmada yardımcı olacak kadrolara görev verilmelidir…
-Egoları yüksek, benmerkezcilere parti içinde fırsat verilmemeli, biz diyenlere olanaklar sağlanmalıdır…
-Gençlere yer açmak için, milletvekili seçilmenin iki dönemle sınırlandırılması, bir dönem ara verdikten sonra tekrar seçilme hakkı tanınmalıdır…
-Dini siyasi emelleri için kullananlara karşı, dinin laikliğin güvencesi altında özgürce vicdanlarda yaşatılması gerektiğine vurgu yapılmalıdır…
-İktidarın yaptığı hukuk dışı uygulamalarında, yasal sınırla içinde kalmak koşuluyla yurttaşların desteğini alarak en şiddetli şekilde protesto etmelidir…
Şimdilik aklıma gelenler bunlar…
Ben, 55 yıllık CHP seçmeni 19 yıllık üyesi ve delegesiyim…
Bunları yazarken amacım, sırf eleştiri olsun diye değil, kendimce yanlış gördüklerimin düzeltilerek partimin iktidar olmasına katkıda bulunmaktır…
18.01.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
0 yorum