Geçmişi Osmanlı döneminin “İztemezükçü” İslamcı isyanlarına dayanan, en eski siyasal oluşum olan AKP de kendi yanlış ve kusurlarının üzerinden atlayıp, o yanlış ve kusurları başkaları işlemiş gibi eleştiri yapıp, her zaman pirüpak, sıfırdan başlıyor. Tamı tamına 13 yıldır.
Bu göz bağıcılığın son örneğini Başbakancı (Baş Sekreter) Ahmet Davutoğlu hazretlerinin “Yeni Terörle Mücadele Eylem Planı”nın 10 maddesinde ve bu maddelerin açıklamalarında görüyoruz. Bu eylem planı, benim için bir itiraf demeti ve özeleştiri (kendi deyişleriyle) manzumesidir.
İstemeden sunulan bu fırsattan yararlanarak gerekeni yapacağız.
İşte Başbakan Davutoğlu’nun 10 maddelik Terörle Mücadele Eylem Planı’nı ve bendenizin bunlara dair muhalif görüşleri:
Özdemir İnce
8 Şubat 2016
***
1- Psikolojik unsur: Millet ile devlet arasındaki farklar kalkacak, birleştirici anlayışı yerleştireceğiz. İnsan odaklı devlet anlayışını yerleştireceğiz. Meşru güç kullanma yetkisi sadece halktan yetki alanlardadır. Biz hesap makamıyız. Her türlü hesabı vermeye hazırız.
-“Millet ve devlet arasındaki farklarla” ilgili sözler ciddiye alınmayacak kadar safsata. Millet ve devlet arasındaki farkı 13 yıllık iktidar döneminde neden ortadan kaldırmadın? İnsan odaklı devlet anlayışını 13 yılda neden yerleştirmedin ey “Yayın-Yönetim Şube Müdürü”? Hesap vermeye hazırsan hemen hesap ver!
Günümüzün başbakanı, Psikolojik Unsur açıklamasında, aslında, selefi olan R.T.Erdoğan’ı suçlamaktadır. Demek ki R.T.Erdoğan kendi iktidar döneminde millet ile devlet arasındaki farkları ortadan kaldırmamış ve birleştirici bir anlayış yerleştirememiş.
NOT: 0 (SIFIR)
2- Kamu düzeni inşası: Kamu düzenini kim tehdit ederse, ister DAEŞ örneği gibi, ister PKK gibi, ister DHKP-C olsun terör yapmak isteyen kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecek. Kamu hepimiziz. Sıradan bir devlet gücünden bahsetmiyorum. Hepimizin onurunu, yaşamını temel alan düzeni söylüyorum. Bunların özyönetim dediği gibi feodal düzenleri değil. Bunların istediği feodal düzen. Suriye’den ilk kaçan KDP yanlısı Kürtlerdi. Herkesin eşit hakka sahip olduğu kamu düzeni. Burada kesinlikle teröristle, halk ayrılacak.
–DAEŞ, PKK ve DHKP-C gibi terör oluşumlarını şimdiye kadar neden durdurup engellemedin? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz! Hepimizin onuru olan ve hepimizin yaşamını temel alan (kurulu) düzen Cumhuriyet rejimi değil mi? Peki sen bu düzenin anayasasını neden paspas yapıyorsun? Sen “özyönetim”i haklı olarak kınıyorsun, peki senin kurmak istediğin şeriata dayalı BAŞYÜCELİK rejimi en ilkel mutlakiyet idaresi değil mi?
NOT : 0 (SIFIR)
3- Kapsamlı demokratik reform süreci: Türkiye’nin bütün vesayet odaklarını değiştirelim. HDP’ye demiştik, “gelin kaçak çay içip gidersiniz” dediler. Ben ki İsrail’e sesimi yükselmişim, mazlum halklara selamınaleyküm demişim, kendi ülkemde buna izin verir miyim? Yüzümdeki tebessümü yanlış anlamasınlar. Çukur kazacağınıza Anayasa Komisyonu kurduk, oraya gelin. Bilinsin ki öyle veya böyle 12 Eylül Anayasası da, terör örgütü de emellerine ulaşamayacak. Ne istiyorsanız Ankara’da konuşacak zemin var. Cizre’de çukur, barikatların dibinde bir şey iddia edemezsiniz, gösteremezsiniz. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem.
– “Türkiye’nin bütün vesayet odaklarını değiştirek” diyorsun! Olur babo, ilkin caminin, ulema ve hocanın vesayetinden başlayalım mı? Din istismarından başlayalım mı? Bildiğim kadarıyla bu ülkede sünni bir vesayet var ama alevi, hıristiyan, musevi, ateist ve nihilist bir vesayat yok. Bu ülkede amansız bir İMAMOKRASİ vesayeti var. Öteki vesayet odaklarını da söyle biz gerekeni yaparık.”Kapsamlı demokratik reform süreci” 2003 yılında belki dikkate alınabilirdi. Ancak 2016 yılında lagaluga! Neden şimdiye kadar dalga geçtin?! Yeni bir anayasaya gerek yok! Bu anayasa ile Türkiye dünyanın en demokratik ülkesi olabilir. Bırak yapayım! Anayasayı değiştirmek için neden “ite-köpeğe” (!) yalvarıyorsun? TBMM’de bütün anti demokratik kanunları tek başına değiştirebilirsin. Ele neden mudana ediyorsun?! Üstelik demokratikleştirme onurunu kimseyle paylaşmazsın! Durum bu merkezde iken “Anayasoooo!” diye tutturmanı kimse yemez.
NOT : 0 (SIFIR)
4- Sosyal seferberlik: Terör saldırıları nedeniyle oluşan bütün yaraları saracağız. Biz ki diğer mazlum milletleri mağdur etmemişiz, Sur’dan, Cizre’den çıkan vatandaşlarımızı bunların eline bırakır mıyız? Aile Sosyal Destek Programı’nı bölgeden başlatıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bütün kardeşlerimize düzenli kira yardımı yapılacak. Öğrencilerimizi en iyi şartlarda eğitim yaptıracağız. Telafi eğitimi vereceğiz. Okullarımızı imar edeceğiz. Hastanelerimizi en şekle getireceğiz.
– Hadi bakalım ve görelim!
NOT: 5 (BEŞ) Sonuca göre not inip çıkabilir.
5- Ekonomik destek: 13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini tahkim edeceğiz. Bütün vatandaşlarımızın terörden kayıplarını telafi edeceğiz. Bunlar yangın çıkardılar, biz yangın yerinde bir gülistan inşa edeceğiz. İşadamlarımızla tüm ihtiyaçları dinledim. Bana iletilen her talep yerine getirilecektir. Prim borçları ertelenecek. Esnaf ve sanatkarların kredi ödemeleri, çiftçilerimizin kredi ödemeleri ertelenecek. Kredi sağlanacak. İstihdam artışını sağlayacak hamle başlatılacak. Doğu ve Güneydoğuya 200 milyar TL. yatırım yaptık.
– Hadi bakalım ve görelim! “13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini tahkim edeceğiz” iddiası gerçek dışı, ama cesaret kırıcılıkla suçlanmak istemiyorum.
NOT: 5 (BEŞ) Sonuca göre not inip çıkabilir.
6- Mekanın ihyası: Diyarbakır’ın tarihi dokusu gibi, bütün tarihi şehirlerimiz yeni bir yasal çerçeve ile şehir ihyası çabası içinde olacağız. Diyarbakır’a, Sur’a böyle bakıyoruz. Sur’u öyle bir inşa edeceğiz ki insanlık ihya olacak.
– “Sur’u öyle bir inşa edeceğiz ki insanlık ihya olacak!”. Vay babo vay! Elemtere fiş kem gözlere şiş! Kıskançlığa vesile olmaz inşallah!
NOT: BOŞ. Not vermek önyargılı olur. İnsanlık Sur’da ihya olduğu zaman gereken not verilecek. O zamana kadar balık kavağa çıkmayı mutlaka öğrenir.
7- İletişim sistemi: Etkin bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan bitenle ilgili bilgiler aktarılacak.
–Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye! Ama korkarım Niğde pazarı da geçti. Sen önce Bor’dan önceki pazarın hesabını ver hele!
NOT: 0 (SIFIR).
8- Yasal ve idari düzenlemeler: Büyükşehir yasası istismar edildi. Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. Terörü teşvik eden kim olursa olsun kamu hizmetini aksatılmasına izin verilmeyecek. Özel tedbirlerle idari tedbirleri alacağız. Türkiye’yi silahtan arındıracağız.
-Büyükşehir yasasının istismar edilmesine neden izin verdin? Yerel Yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi senin elinde mi? Bu memlekette bir TBMM var. O genişletir. “Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek” demek, dilbilim açısından, . “Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verdik” demektir. İyi mi, kötü mü bilmiyoruz ama özel tedbirlerle idari tedbirleri neden şimdiye kadar almadın, neden Türkiye’yi şimdiye kadar silahtan arındırmadın?
NOT: 0 (SIFIR)
9- İstişare meclisleri: Yeni bir birliktelik ve kardeşlik dönemini başlatacağız. Muhatap milletin ta kendisidir. STK, kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız.
– Daha anlayamadın mı? Anadilde öğretimin garantisi olan bölgesel özerklik verilmeden savaş bitmez. Yandaş STK, yandaş kanaat önderlerinden kurulacak yandaş istişare meclisler ancak değirmende su öğütür. Önce PKK’yı teslim alacaksın, alabilirsen, sonra kesenin ağzını açacaksın. Ağanın eli tutulmaz!
NOT: 0 (SIFIR)
10- Komşu ülkelerle ortak ruh: Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatacağız. Kuddül Amara’da birlikteydik, önümüdeki dönemde de birlikte olacağız. Hiçbirinizi diğerinden ayırmadan kardeş bildik, kardeş kalacağız. Türkiye’nin, Mezopatamya, Balkanların birliğini, kardeşliğini tesis edeceğiz.
–Sıtratecik Derinluk’un tarumar ettiği komşuluk hukuk ve ruhunun külleri altında kalan “Ortak Ruh” Zümrütüanka gibi yeniden doğduğu zaman Mezopotamya ve Balkan ülkeleri başka bir mahalleye taşınmak zorunda kalacaktır. Hele Başyücelik muhafızlarının Ekvador’da attığı maydan dayağından sonra…
NOT: 0 (SIFIR)
SON SÖZ: SADRAZAM HAZRETLERİNİN ON EMRİ, sonuç olarak, onun, Başyüce hazretlerinin saltanat döneminden bir “enkaz” devraldığının yazılı ve sözlü belgesidir. Türkiye bir bozgun daha kaldıramaz.
Özdemir İnce/ozdemirince.com
0 yorum