Yaşadıklarımızı,millet olarak hiç hak etmiyoruz.
Milletimizin çoğunluğunun da, bizim gibi, içlerinin yandığını ve acıdığını, kalplerinin sıkıştığını biliyoruz.
Her türlü hukuksuzluğu göze alan, ülkeyi babasının çiftliği gibi, istediği şekilde keyfi olarak yönetmekten çekinmeyen, taraflı, anayasa tanımayan bir cumhurbaşkanının liderliğindeki AKP iktidarına dur diyemeyen, halkımızı örgütleyerek, ona önderlik yapamayan bir ana muhalefet partisi CHP ile hemen onun yanıbaşında da,BAHÇELİ'nin başında bulunduğu, dümeni kopmak üzere olan, ne zaman,hangi kayaya çarparak parçalanacağı belirsiz bir gemi misali, ülkenin derin sularında biçare yol almakta olan yavru muhalefet partisi MHP'nin acizliklerinden kaynaklanan büyük umutsuzluk,içimizi yakıyor.
Güneydoğuda taş üstünte taş bırakmayan, son altı ayda beş yüze yakın şehidimize mal olan bölücü PKK terör örgütünün ülkemizi kan gölüne çeviren terör eylemlerinin gerçek yaratıcısı ve sorumlusu Tayyip Bey ve AKP iktidarının, kendi sorumluluklarını göz ardı ederek, bu sorumluluğu tek başına HDP milletvekillerinin üzerine yıkma, onların milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırarak, onları hapse attırma ve doksanlı yılları geri getirme, olası bir erken seçimde baraj altında bıraktırılacak olan HDP ile MHP'nin oylarını sahiplenerek, anayasayı tek başına değiştirip başkanlık sistemini hayata geçirme, öbür yandan da, Can Dündar ve Erdem GÜL kararı nedeniyle kara listeye aldıkları ve kavgaya tutuştukları Anayasa Mahkemesine, bir Anayasa değişikliği gerektirmesine rağmen, sadece yasa çıkararak ayar çekme ve yeni bir anayasa ihlali girişiminde bulunma plan ve hazırlıkları.
Olur şey değil, bu yapılanları ve yapılmak istenenleri gördükçe, bir hukukçu olarak çıldırmamak, isyan etmemek ve kahrolmamak, nefessiz kalarak boğulmamak mümkün değil.
İnanın, kendimizi hiç bu kadar umutsuz ve çaresiz hissetmemiştik.
Ülkemiz ve ülke insanımız,adeta Tanrı tarafından cezalandırılmakta.
Acaba, millet olarak ne suç ve günah işledik de Tanrımız, anayasa ve hukuk tanımayan, hukuktan çekinmeyen ve korkmayan Tayyip Bey ve onun liderliğindeki AKP iktidarını ve bu beceriksiz ana ve yavru muhalefeti başımıza musallat etti diyerek, kendi kendimize sormak gereğini duyuyoruz.
Düşünüyor ve bir neden bulamıyoruz.
Sonra birden aklımıza geliyor.
Bizler nerede hata yaptık, hangi suçu ve günahı işledik de, Tanrı bizi cezalandırıyor sorusunun cevabını buluyor ve biz, millet olarak, devletimizi kuran, herşeyimizi kendisine borçlu olduğumuz,bize bugünkü modern Türkiye Cumhuriyetini hediye eden Atatürk'e ve onun ilkelerine sahip çıkamadık, Atatürk'e nankörlük ve haksızlık yaptık, ona karşı suç işledik ve Tanrı bize bu suçumuzun cezasını çektiriyor, millet olarak bu cezayı fazlasıyla hak ettik, her millet layık olduğu yönetimi bulurmuş diyoruz.
06/03/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
0 yorum